Ana içeriğe atla

Putperestlik bitti mi? Bölüm 04


Putperestlik bitti mi? Yazı dizimizin bundan sonrasını net olarak anlamak için önceki yazılarımızı okumanızı tavsiye ederim. Yoksa fanatik Canisteistler gibi “Yahu bunlar gerçekten köpek düşmanı mı?” diye düşünebilirsiniz.

Ama ben biliyorum ki siz büyük bir ihtimalle “bir ara okurum.” Diyerek okumayacaksınız. O nedenle kısaca özet geçelim.

Cahiliye dönemi öncesi Araplar Allah’a aynen bizim gibi inanıyorlardı. Tek bir farkla. Kabe’nin içini ve etrafını dolduran 360 adetten daha fazla putun kendilerini Allah’a ulaştıracağını düşünüyorlardı. Bu putlar Mekke’nin hem sermaye sahiplerinin hem de Mekke halkının ciddi gelirleri anlamına geliyordu. Bu nedenle bu putlara inanmayanlara, bu putlara saygısızlık yapanlara ahır hakaretler ederek, küfürler savurarak, ölümle tehdit ederek, silahlı ya da silahsız saldırıyorlardı. Ve hep bir bahane bularak putların ne kadar önemli olduğunu, onlar sayesinde yağmur yağdığını, onları kervanları koruduğu ve birçok saçma sapan argümanı kullanarak putlarını kutsarlardı. Çünkü bunun karşılığında da çevreden bu putlara saygı göstermek, kurban adamak, ibadet etmek için ciddi miktarda hacı kafileleri geliyordu. Bu da para ve zenginlik demekti. Aynı zamanda da bu putlara sahip oldukları için saygınlık demekti.

Hz. Muhammed (S.A.V.) peygamberlik görevine başlayınca tam anlamıyla bir devrim başlattı. Mekke’nin putlardan gelen saygınlığını, zenginliğini ve dünyevi kudretini elinin tersiyle iterek : “La İlahe İllAllah” dedi. Yani “Allah’tan başka ilah yoktur” ve bunun sonrasında da HZ.Muhammed’e inanılmaz bir linç kampanyası organize edildi. Tabii ki inananlara da. Taşlandılar, sürüldüler, ekmeklerinden edildiler. Çünkü işe yaramaz tahtadan ve taştan putlara gerektiği şekilde davranmışlar ve  onların kutsallığını reddetmişlerdi.

Bugün aynı putperestlik yine yaşanıyor. Sokakta başıboş köpeklere tıpkı cahiliye dönemi Arapları gibi kutsiyet atfeden bir gurup var. Sayıca azlar. Fakat okumayan, araştırmayan, düşünmeyen bir kitle, bu azgın ezici azınlığın hazır algılarını kabul ederek, onların dilinden konuşuyor. Tıpkı cahiliye dönemi Araplarının muktedirlerinde olduğu gibi küçük ve zalim bir azınlık bu işlerden hem menfaat sağlıyor, hem de topluma yaptıkları kötülüğe rağmen saygınlık kazanıyor.

Arada düşünen, araştıran ve doğruyu anlatmak için meydana çıkanlar oluyor. İşte o kişilere de sosyal medya linçi, küfür, hakaret, tehditler savruluyor. Korkutuluyor. Organize bir şekilde bu kişileri işsiz ekmeksiz bırakmak için kumpaslar kuruluyor. Aslında gerçeği ve doğruyu söyleyen insanlar bu zalim ve azgın kalabalık tarafından itibarsızlaştırılıyor. Her türlü rezilliği yaparak makamlardaki görevli kişiler tehdit ediliyor.

Yani bu gün geldiğimiz noktada, cahiliye dönemi Arabistan’ında ne yaşanıyorsa; bu gün de aynısı yaşanıyor. Tek farkla, onların putu Lat, Menat, Uzza ve diğerleriyken, bu günün putları da sokaktaki başıboş köpekler.

Bir sürü saçma sapan argümanla bu putperestlik yayıldıkça yayılıyor. Biz de bu putperestliğe itiraz edenleriz. Bu zalim rant düzenine başkaldıranlarız.

Bir önceki yazımızda sizlere bu saçma sapan argümanlardan, ve bu argümanların neden saçma ve asılsız olduğundan bahsederek konunun aydınlanmasına çabaladık. Bu yazımızda da devam ediyoruz. Bakalım bu 2020 model putperestler ya da canisteistler ne demişler? Ve bu saçma argümanlarının gerçek cevapları neler?

Sokaktaki köpeklere mama verin, başını okşayın saldırmazlar

            Hem kendi yoldaşlarıyla, hem de insan aklıyla dalga geçen bu argüman için uzun uzun yazmayacağım. Eskişehir. Erinç Pütün. Hayvan sever bir vatandaşımızdı. Eskişehir’de başıboş köpekleri beslemeye gittiği yerde başıboş köpeklerce öldürüldü. https://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/eskisehirde-sokak-kopekleri-kadini-parcaladi-771673/

Hadi diyelim ki biz başıboş sokak köpeklerini sevmiyoruz. E, Erinç Pütün? Bu genç kadın seviyordu, besliyordu, başlarını okşuyordu? Neden o zaman başıboş köpekler bu kadını parçaladı? Ya başıboş köpekler tatsız bir şaka yapıyor, ya da bu canisteistler yalan söylüyor.

HAYVANLARI SOKAĞA ATIYORLAR

Sokaklardaki başıboş köpeklere baktınız mı hiç? İçlerinde hiç başıboş gezen Golden Retriever gördünüz mü? Ya da bir Labrador? Husky? Terrier? Collie? St Bernard? Rod Vailler? Alman Kurt Köpeği? Göremezsiniz. Çünkü fiyatları binlerce liralarla ifade edilen bu köpeklerin ekonomik bir değeri var artı bu köpeğe bakmak istemeyenler, aldıkları paradan biraz düşük bir ücret karşılığında “Sahiplendirme” adı altında satılıyor. Düşünsenize, elinizde bir araba var. Ama siz ikinci ele satmak varken camı kapısı açık bir şekilde sokağa bırakıyorsunuz? Süzme geri zekalı bir adam bile bunu yapmaz. Hatta size şöyle bir şey de söyleyeyim. Bir arkadaşım facebook ta bir sayfada “Sahiplendirme” ilanı okuyor ve bir Golden Retriever cinsi bir köpeği sahiplenmek istediğini söylüyor. Sayfaya yorum yazıyor, telefon numaraları alınıp veriliyor. Arkadaşım telefon edip aradığında “yarın yüz yüze görüşürüz deniyor, randevu tayin ediliyor. Buluşma yeri ve saati geldiğinde arkadaşım soruyor “Köpeği alabilir miyiz?” diye. (sayfada sözüm ona sahiplendirme yapacağız deniliyor) Sahiplendirme (!) yapacağını söyleyen adam :” bilader, sen salak mısın? Ya da beni mi salak sanıyorsun. Ulan kim kime 2000 TL lik golden’i bedava verir?” diyor. Yani anlayacağız, bu işler 1400 sene önceki gibi. Sözüm ona merhamet, iyilik, falan filan… ama işin içinde ekonomi var. O çok hayvan severler, yuvaya kavuşturmaya çalışanlar, insanlara hayvan sevgisi aşılamaya çalışanlar, sosyal medyada sayfa açanlar var ya… onlara karşı dikkatli olun. Bu işin MERHAMETLE ALAKASI YOK!

Peki, bir şeye daha sizi uyandıracağım. Neden kaymakamlara, valilere, belediye başkanlarına, son zamanlarda müftülüklere (müftülükler bu rant ve şirke nasıl alet oluyor, onu da anlamış değilim) gidip sokak hayvanları için besleme, bakım vs yaptırmak için ziyarete gittiklerinde fotoğraf çektirip haber yaptırıyorlar ya. Hah, o fotoğraflarda bu dernek başkanlarının sahiplendiği, baktığı köpekler içinde hiç sokak köpeği yok? Orta segment bir ceptelefonunu sokağa bırakmayan adam, o cins köpekleri de bırakmaz. Siz de zannediyorsunuz ki “Ay bu insanlar ne kadar da merhametli… bak köpeklere yuva arıyorlar.” Aradıkları “Al – Sat” tan komisyon… uyanın.

Çok sevdiğim bir fıkradır. Kanuni Sultan Süleyman bir gün İncili Çavuşu çağırtır. İncili Çavuş’un sağda solda payitaht halkının artık neredeyse Müslüman gibi yaşamadığı konusunda dedikodu yaptığını duyan Kanuni, O’na bir ders vermek ister. İncili Çavuş el pençe divan huzura gelir. Kanuni : “ bre incili, bana Müslümanlardan hiç namaz kılmayan, abdest almayan iki kişi getir, sana 1000 altın vereceğim” der. İncili Çavuş : “ buyruk hünkârımızındır.” Der ve çıkar. İki dakikaya kalmaz İncili Çavuş içeri girer. Girer de, yanında saray camiinin imamı ile müezzini vardır. İncili Çavuş : “buyur sultanım istediğin adamları getirdim” der. Kanuni gördüğü duruma bir anlam veremez ve sorar : “bre İncili, ben sana git bana namaz kılmayan abdest almayan iki Müslüman getir dedim, sen de getire getire bizim saray camiinin imamıyla müezzinini getirmişsin. Bu ne iştir?” İncili Çavuş bu, hemen patlatır cevabı : “Sultanım, sen bunlara maaş vermesen, bunlar namazı abdesti bırak, gusl bile almaz” der.

Devam edeceğiz.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Putperestlik Bitti mi? Bölüm 08

  “Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak" ( Hristiyanların Kutsal Kitabı İncil'de Yuhanna 8:31'de bu söz yer alır. ) Bir arkadaşıma yazılarımı okuttum. Nasıl olmuş dediğimde : “seni tanımasam roman yazmışsın ama çok uçuk olmuş derdim” dedi. Evet. Bu bir roman olsaydı belki de her şey daha güzel olurdu. Bu yazılar toplanır ve belki bir gün roman olarak yayınlanır. Ama gerçeğin bu kadar pervasız olduğu kimseye malum olmaz. Bir önceki yazımızda nasıl bir mücadele yöntemi kullanmamız gerektiğinden bahsetmiştim . Bu köpekperestlere hiç yanıt vermeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Saçma sapan, deli saçması argümanlarına sessiz kalmak, maça 1-0 geriden başlamak demektir. Gerçi bu cevapların bazılarını daha önceki yazılarda yayınlamıştım. Ama toplu bir “ Saçma sapan argümanlara adam akıllı yanıtlar ” yazısı da şurada kenarda dursun. Bizler gelip hayvanların yaşam alanlarını işgal ettik                 İşgal ettiğimiz alanlar saçmalığı için verilecek birkaç yanıt b

NEDEN KÖPEKLERE TAPIYORLAR? Bölüm 01

                “Kalabalıkta en çok sesi çıkan oradaki en zayıf kişidir.” American Gangster  (Replik)       Mutlaka siz de rastlamışsınızdır. Sosyal medyada büyük harfle yazan, "Vijdan" yazan, başıboş köpeklerin sorun olduğun söyleyen her kese beddua eden tipler vardır. karşıtı olarak gördüğü her insana tehditler savuran bu kişiyi ya da kişileri hatırladınız değil mi? neden böyle yapıyorlar dersiniz? kendilerinin öne sürdüğü gibi "hayvan sever" oldukları için mi? haydi gelin, şu zavallıları biraz tanıyalım, örneklerle anlatalım.      Kişilik nedir? kaç çeşit kişilik vardır? bu sorunun yanıtını her insan kendince verebilir. Yok mu bunun bir net tarifi? Olmaz mı? var tabi. Buyursunlar efendim, Florance Littauer isimli yazar, bu sorunun yanıtını çok kapsamlı şekilde vermiştir. Kişilik denen şeyin "Efradını cami, Ayarını mani" tarifini verdiği kitabı "Kişiliğinizi Tanıyın"  sizlerin de bu konuyu etraflıca öğrenmenizi sağlayacaktır.       Kişiliğiniz

Putperestlik Bitti mi? Bölüm 05

  “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.” Malcolm X Canisteistlerin saçma sapan argümanlarına yanıt verdiğimiz serimize devam ediyoruz. Bu beşinci yazı. Ama ne dediğimizi, nelerden bahsettiğimizi anlamak için lütfen bu serinin dana önceki yazılarımızı da okuyun. Yoksa “N’oluyo ya?” der kalırsınız.                 İşin rengi çok, ama çok belli aslında. Birileri, sermaye hareketleri arasındaki küçük boşluğu açtıkları sektör ile doldurmak için uğraşıyor. Normal şartlar altında bir sektör başlatılırken önce bir fizibilite raporları hazırlanır, üst düzey basın, iş dünyası, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları gibi   bazı organizasyonlara tanıtım toplantıları yapılır. Pazarlama ağları reklamlarla çalışmaya başlar, tüketici davranışları belirlenir, istatistik çalışmaları yapılır vesaire…                 Gelişmiş ve güçlü ekonomi, demokrasi, sosyolojik anlamda güçlü ülkelerin kedi köpek maması sektörü doymuş durumdadır. Çünkü bahsettiğimiz ülkelerde sokaklarda